REAL
  KÖKÜNÜ BEĞENMEYEN AĞAÇ!!!
 





Kökünü beğenmeyen ağaç ,dalını beğenmeyen meyve ;olgunlaşmadan çürümeye mahkumdur

    

Âoturup düşünsek gerçekleri idrak edebilsek tutumumuz bugün ki gibi olur muydu acaba diye soruyor insan?

Hâlbuki gerçekleri anlayabilme fırsatı verilmiş bize fakat gözlerimiz, kör kalplerimiz hissetmez olmuş sanki tarihimizi bile unutmuşuz. Birçok gerçeği tecrübeyi göz ardı eder olmuşuz.
Yenilik adını verdiğimiz bu düzende toplumsal değerleri, kültürümüzü bile bir kenara atıp kişisel çıkarlarımızın, rahatlığın ağır bastığı bir dünya kurmuşuz kendimize. buda yetmemiş biraz daha rahatlık için başkalarının huzurunu bozmaktan da utanmamış insanlığa dair tüm değerlerimizi yitirmişiz artık.öyle bir yerde bulmuşuz ki kendimizi haykırırcasına eskiyi ara olmuşuz.Maziyi düşündükçe parıldayan gözler yaşa bırakmış yerini dillere destan kültüre sahip bir millettin hak ettiği yerde olamamanın acısı çökmüş yüreğimize.kimin aklına gelebilirdi ki    onca yiğitlerin padişahların başlarını canlarını koyduğu bu toprakların zamanında sınırına yaklaşamayan yabancılar şimdi ülkemizi parsel parsel satın alacak, bizim için ırz, namus teşkil eden analarımız, hanımlarımız edep, namus gibi kavramları, tüm değerleri unutup ayaklar altına serecek.Günümüzde yaşanan küçük bir örnekle içinde bulunduğumuz acı durumu biraz daha açmak istiyorum...;
  
      İlk Türk güzeli podyuma çıktığı zaman, juri heyetindeki bir Yahudi şöyle der:
''Biz şimdiye kadar Osmanlı hanesinin önünden geçemez, bakmaya bile cesaret edemezdik. Fakat şimdi onların torunları işte çırılçıplak karşımızda. Bizim için bundan daha büyük bir zevk ve başarı olamaz. Böylelerinin sayılarını arttırmak için onu kraliçe seçmeliyiz.''
 
         Bundan daha acı ve ecdadımın kemiklerini sızlatacak bir söz olur mu? Şimdi ne kazandı o dünya güzeli seçilen bayan her şey den önce değerlerine söz getirdi ve hırsları uğruna daha neler kaybetti kim bilir... Ve bizlerde bütün bu olanlara seyirci kaldık bu süre boyunca çıkan yarışmacı kızlarına alkışlar sonsuz ama bir doktor geçsin yoldan kimse kafasını bile çevirmez ne mantık peki bu demiyor kimse ama öyle bir duruma gelmişiz kii çalışkanlığın emeğin insanlığın önüne geçirmişiz görselliği bir doktorun 1bir öğretmenin 1yılda aldığı maaşı bir mankenin bir tanıtımdan kazanabildiği bir ülkede yaşıyoruz.
   
       
           Bir millet nasıl olur da kendi değerlerini kültürünü bırakıp kendini bile kurtaramayacak bir toplumun,bir milletin peşine düşer ve ona özenmeyi amaç edinirdi ama olanlar bundan ibaretti ve biz bu olanlar adı altında eziliyor yükselme derdine düşmüş kanadı kırık kuş gibi her defasında yerde buluyorduk kendimizi bir büyüğümüzünde dediği gibi tarih değildi tekerrür eden hatalardı.Hatalar yerini pişmanlığa bıraktığı zaman değişebiliyordu fakat ; Hata olarak göremediğimiz hataların tamiri mümkün olmadığı bir günde yaşamanın acısı tariflere bile sığmıyordu.!.
 SELVİ.S. ÇALIŞKAN
 
  Bugün 2 ziyaretçi (39 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol