
BİZLER!!
Tarih; 29 temmuz 2007 saat:12,04 ve dünyada ne olup bitiğine bir bakıyoruz .Dünyayı seyre çıkıyoruz.
Giresun'un Alucra ilçesine bağlı Tepe köy’de PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada bir askerimiz daha şehit oldu .Bu ilk değil ama son olacak demem kimi rahatlatır yada kimi inandırır ki sizce?Ateş düştüğü yeri yakar derler...
Biz bir asker kaybettik. Ama aynı zamanda bir ananın evladını, bir bayanın eşini ,bir çocuğun,babasından canından olduğu yetim kaldığı bir gün bu gün.Ne tarifsiz acıdır bu hal bu ki. Ve daha ne acı gerçekler ne acı örnekler vardır aslında!.Diğer tarafta ise bu insanların ölümünü kendilerini savunmakla adlandırıp dağlarda ahkam kesip keyif sürenler ,dışarıda küçücük bebeklerin binlerce kişinin canını alan birine, lider deyip ellerinde bayrak gibi gezdirenler ve sabrın gölgesine sığınıp bunlara ses çıkarmayan bizler.Şuan merak ediyorum aslında bugün duyarsız kaldığımız bu konu için şuan gözlerimiz bu metni takip ederken bir gün aynı duruma bizimde düşeceğimiz gelebiliyor mu acaba aklımıza. Evladımızı yetim bıraksak, yada asker evladımızdan olsak duyarlılığımız şimdiki gibi mi olurdu? ne yi bekliyoruz acaba tarihin tekerrür etme sinimi bekleyeceğiz?yoksa başka örneklermii istiyoruz ...
Örnek de yok değil aslında seyrimize devam edelim;
Bosna'da Bir Toplu Mezar Daha Çıktı
Bosna Her sek’in Valencia kasabası yakınlarında bulunan toplu mezardan, en az 13'ü kadın ve çocuklara ait olduğu belirlenen 232 ceset çıkarıldı. İskeletler ve kemik parçaları.o küçük çocukların içleri parçalayan görüntüleri ise ibret alınacak bir tabloyu teşkil ediyor aslında .
Diğer tarafta ise ;bu masum insanlara zalimce işkenceler yapanlara şimdi ziyaretçilerine açlık kral mezarlıkları layık görülürken masumca insanların canını savunmak için kendini ateşe atan o yiğitlerin ,askerlerimizin çoğunun mezarlığının bile olmadığını bilen bizler daha ne kadar göz yumacağız bu haksızlığa diyor ve birçok yerde olduğu gibi haksızlığa uğrayan müslüman kardeşlerimizin diyarı Filistine bakıyoruz; şimdi o yollarda yılların verdiği açlık ,sefalet ,işkenceye maruz kalan bir yudum suya muhtaç insanlar ve insan yerine koyulmayan ,tüm insanlığın içinde çocukların ezildiği, kadınların taciz edildiği ,bir şehir ve bütün bunlara üzgün olduğumuzu söyleyerek yediğimiz yemeğin, içtiğimiz suyun bile hakkını fveremeyen kıymeini bilmeyen bizleryığınla yemeği çöplere savuran bizler,onların yerde bulamadığı suyla sokakları yıkayan bizler,yanii bu kadar şeye şahit olduğumuz halde bu kadar duyarsızlığın sebebi bizlerken işi onlarca iftiralara maruz bıraktığımız bürokratlarımızın kurtarmasını mı bekliyoruz ?yoksa bir çok zaman olduğu gibi etrafımızda olan biteni topluma mal edip son anda Allah’a sığınmayı mı düşünüyoruz?????????
halbuki şikayet ettiğimiz bu toplumu oluşturan bizleriz ve şuan toplumdan şikayetçiysek bu toplumun böyle olmasının bir sebebi de biziz ve bazı şeylerden şikayet edip değişmesini istiyorsak önce kendimizden neden başlamıyoruz.....?... 
Selvi SÜMEYYE ÇALIŞKAN
|